Fazla kilolar yalnızca sağlıkla ilgili sorunlar yaratmaz, aynı zamanda yaşam kalitesini ve insan psikolojisini de olumsuz olarak etkiler. Daha sağlıksız, daha mutsuz bir insan olmanıza bile neden olur. Düzgün düşünmenizi etkiler ve hayatınızla ilgili doğru kararlar almanıza da engel olur. Bu yüzden de aşırı kilolardan kurtulmanız, en azından bir zayıflama süreci içerisine girmeniz hayatınızı olumlu yönde değiştirmenize katkı sağlar. Fiziksel olarak kendinizi daha sağlıklı hisseder, psikolojik olarak kendinizi rahatlatarak daha stressiz bir hayat sürmeye başlarsınız. Bu durum otomatik olarak yaşam kalitesinin artmasına da yardımcı olur.
Günümüzde aşırı kilolardan kurtulmak için çıkarılmış bir çok zayıflama diyeti modeli bulabilirsiniz. Bu yöntemler her zaman bilimsel ya da güvenilir olmayabiliyor. Özellikle yaşam tarzı değişiklikleri yapmak zayıflamanın kalıcı olmasını sağlarken zayıflama amacıyla yapılan şok diyetler kısa süreli kilo verimi sağlıyor. Eğer zayıflamak istiyorsanız ortaya daha ciddi sağlık sorunları çıkmadan güvenilir yöntemlerle bu süreci tamamlamanızı öneririm.
YANLIŞ UYGULANAN ZAYIFLAMA DİYETLERİNİN ZARARLARI
Vücut ağırlığı, aynı zamanda doğrudan sağlıkla ilgilidir. Bu yüzden eğer bir obezite sorunu yaşadığınızı düşünüyorsanız, öncelikle bir doktora görünmek daha faydalı olacaktır. Çünkü altta yatan ve obeziteye bağlı olarak gelişmiş olan çeşitli sağlık sorunlarınız bulunabilir.
Çok düşük kalorili diyetler
Kendinizi zayıflama için psikolojik olarak hazır hissettiğiniz zaman ilk önemli konu çok düşük kalorilerle beslenmemek. Her ne kadar yüksek kalorili yiyecekler kilo almak ile ilişkilendiriliyor olsa da, aslında durum biraz daha farklı. Çünkü düşük kalori ile beslenmek vücut direncinin düşmesine ve zaman içerisinde metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Metabolizması yavaş olan insanlar için zayıflama çok daha zor bir hal alır. Bu yüzden de kaloriden çok fazla feragat etmemek adına kalorili besinler tüketseniz bile fiziksel aktivitelerle aldığınız kalorileri harcamanız gerekiyor. Yani zayıflamak için aç kalıp güçsüzleşmek yerine, sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenerek fiziksel aktiviteyi artırmak çok daha iyi bir yol olarak gösteriliyor. Çünkü bu durum vücudunuzun daha doğru bir şekilde çalışmasına ve zayıflamaya yardımcı olur.
Kendini Aç Bırakmak
Kendinizi aç bırakmak bir sonraki öğünde kontrolsüzce yemekle sonuçlanır. Sağlıklı zayıflama diyetleri yaparken de tabi ki küçük çapta açlıklarınız olacaktır. Yemek zamanınız geldiğinde acıkmak insanlığın doğasında var. Hepimiz acıkıyoruz 🙂 Ancak aç olduğunuzu anlayıp da kilo vermek adına saatlerce açlığınızı sürdürdüğünüzde sandığınız gibi sağlıklı bir kilo verimi sağlayamazsınız. Bunun hem fizyolojik hem de psikolojik etkileri olacaktır. Fizyolojik olarak başta su ve kas kaybı oranınızı arttırırsınız, daha çok rafine karbonhidratlı besinler tüketmeye odaklanırsınız. Psikolojik olarak ise yeme ataklarını tetiklersiniz. Sonuç olarak içinden çıkamadığınız bir döngüye hoş geldiniz 🙂
Çok Kısıtlayıcı Diyetler Yapmak
Belirli besin gruplarının tamamen kaldırıldığı ya da yüksek miktarda kısıtlandığı zayıflama diyetleri süreç sonunda kilo alma olasılığınızı arttırıyor. Kalıcı kilo vermenin sırrı kalıcı beslenme davranışları edinmektir. Bir besini sağlıksız yapan sizin onu tüketim sıklığınız ve miktarınızdır. Hangi besini ne zaman ve ne miktarda tüketmeniz gerektiğini ve sizin bedeninizdeki etkisini gözlemleyin ki zayıfladıktan sonra da kilo kontrolünüzü sağlayabiliyor olun. Aynı zamanda kısıtlayıcı diyetler vitamin ve mineral alımınız yönünden de olumsuzluklar yaratacaktır.
Ödem Atıcı/Laksatif İçecekleri Yüksek Miktarda ve Sık Kullanmak
Ödem atıcı çayları zayıflama amacıyla sıklıkla kullandığınızda birincisi elde ettiğiniz kilo kaybı çok yanıltıcıdır. Zayıflama sürecinde hedeflediğimiz şey yağ kütlesi kaybıdır, su kütlesinden yüksek bir kayıp değil. Su kütlesinden sağladığınız kaybın fazlası B vitamini ve mineral kaybı demektir. Bu durumda tansiyon düşüklüğü, gerginlik, stres, uyku düzeni bozuklukları yaşayabilirsiniz. Laksatif çayların da etkisi benzerdir, mineral kaybı çok daha fazladır. Aynı zamanda sinameki ve açlık otu gibi bitkiler bağırsak tembelliğine yol açar. Bunlar da metabolizmanızı doğrudan etkileyen etmenlerdir. Aynı zamanda böbreklerinizin fazla çalışması bir süre sonra sorun yaratabilir. Karaciğerinizde de bazı çayların uzun süreli kullanımında hepatotoksisite oluşabilir.
Yüksek Protein Düşük Karbonhidrat İçeren Zayıflama Diyetleri
Yüksek protein diyetleri ile zayıflayabilirsiniz ancak uzun sürede kalp damar ve böbrek hastalıklarına davetiye çıkarırsınız. Hayvansal protein içeren besinlerin sodyum değerleri de yüksektir. Bu nedenle tansiyonunuzun yükselme riskini de arttırırsınız. Yüksek protein tüketimi karaciğer yağlanması ile de ilişkilidir. Karbonhidratların yüksek miktarda azaltılması da kilo verimi sonrasında karbonhidrat krizlerini tetikleyecektir.
Zayıflama Sürecinde Uygulayabileceğiniz Sağlıklı Yöntemler
Sağlıklı zayıflama yöntemleri arasından genel önerilerimizi şu şekilde listeleyebiliriz:
- Uykusuzluk size kendinizi yorgun ve bitkin hissettirir. Hem egzersiz yapmanıza engel olur hem de iştahınızı açar. Bu yüzden erken yatın, erken kalkın ve kendinizi uykusuz bırakmayın. Uykunuz ne kadar kaliteli olursa, hayatınız da o kadar kaliteli olur.
- Yumurta yüksek protein içermesi sebebiyle tok tutarak daha az yemek yemenizi sağlar. Bu yüzden de sabahları kahvaltıda mutlaka yumurta tüketmeye çalışın.
- Diyetinizden karbonhidratları çıkartmayın ancak azaltabilirsiniz. Aynı zamanda tükettiğiniz yağların sağlıklı olduğundan emin olun.
- Öğünlerinizde daha çok işlenmemiş gıdalar bulundurun ve gün içerisinde yanınızda sizi tok tutacak sağlıklı atıştırmalıklar taşıyın. Dışarıdan beslenmeyi azaltın ve yemeğinizi kendiniz pişirmeye başlayın.
- Her gün tartılmaktan uzak durun. Bu durum sizin motivasyonunuzu düşürür. Bu yüzden haftada bir tartılarak gelişiminizi takip edin.
- Televizyon karşısında, internet ya da cep telefonunuza bakarak yemek yemeyi bırakın.
Eğer söz konusu yöntemleri hayatınıza uygulamayı başarırsanız, zayıflama süreci sizin için çok daha iyi bir şekilde ilerleyecektir.
Beslenme her gün gelişmekte olan bir bilim dalıdır. Son dönemdeki bilimsel çalışmalar bireysel özelliklerin diyet sürecindeki önemini ortaya koymaktadır.
UYARI: Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan makale ve yazılar Diyetisyen Özge Bayraktar’a ait olup 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak göstermeden kullanılamaz.